Akıl hem nimet, hem ziynettir

Ahmet ÖZKAN

19-12-2023 09:16

الم  تر أن العقل زين لاهله

وان تمام العقل طول التجارب
Elem tera ennel'akle zeynün liehlihi,ve enne temêm el aklî tûvl ut tecêribi.

Akl'ın,akıl sahibleri için bir nimet vezîynet olduğunu ve hayatta vuku bulan uzun tecrübeler ile olgunlaşıp
kemal'e erdiğini görmedin mi? 

Yüce Allah'ın insana doğuştan verdiği (matbu') akıl büyük bir zîynettir ve insanın süsüdür,sonradan gelişen( mesmû')akıl, matbû' akıl ile birlikte hayat boyu tecrübeler elde ederek olgunlaşır.

Hz Ömer efendimiz r.a : "İnsanoğlu,kendisini hidayete götüren veya uçuruma düşmekten  çeviren bir akıl gibisini kazanmamıştır" buyurduğu akıl işte böyle olgunlaşmış bir akıldır.
Beyhakî.Şuab ül îmân: 4/1688.

Böyle bir aklın"düzgün soru sorması ilmin yarısıdır" buyurulmuştur.
Beyhakî a.g e Hadis: 6568

Müslüman olmayan bir kısım insan,bir taraftan merak edip ve soru sorup,soruşturup İslam'a girerken,
müslümanların bir kısmı yüce Allah,din, peygamber,ahiret,hak ve hukuk,sorumluluk hakkında sorup birşeyler öğrenmemeleri ve en hafif tabirle dinden uzak kalmaları yakışmaz.
Allah ve peygamber varken, Kur'an ve sünnet varken bu iki mübarek ana kaynağın binlerce cilt tefsir ve şerhi varken,en muteber İslami kitaplar varken bazılarının cüz'î ve kaynağı sağlam  olmayan bilgi ile
yetinmeleri de anlaşılır bir şey değildir.

Sormak, düşünmek,ile ilgili bir kaç misal:

1-) Kureyş,Talha'yı ayarlayıp Hz.Ebubekir'e gönderdiler,,Ebubekir'e geldi ve gel peşimden dedi,Hz Ebubekir: Nereye?
Talha:Lat ve uzza'ya ibadete,Ebubekir: Bunlar; kim?
Talha:Allah'ın kızları,Ebu Bekir:Peki
anneleri kim? Talha sustu ve müşriklere dedi ki: (putlarınızı savunun) cevap verin! onlar da susup cevap veremeyince Talha  dediki: Ey Ebubekir kalk "Eşhedü ellâilâhe illellâh ve eşhedü enne muhammerresulullah" diyerek müslüman oldu.
Hz Ebubekir efendimiz Talhan'ın elinden tutup Rasulullah efendimize getirdi.

2-) Ebuzer el Ğifari müslüman olmadan bir puta tapıyordu bir gün geldi baktı bulut yok yağmur yok ama putun üzerinden su dökülüyor, kendi kendine sordu ve düşündü ne olabilir, az uzağa baktı iki tilki gördü anladı ki bunlar onun üzerine ufak su dökmüşler şu şiiri söyledi, Rasulullah'a geldi ve müslüman oldu
ارب يبول الثعلبان براسه
لقد ذل من بالت عليه الثعالب
تبرات من الاصنام في الارض كلها
وامنت بالله الذي هو غالب
Erabbün yebûlüssü'lübanu bira'sihi,leked zelle men bêlet aleyhisseâlibu
teberratu min el esnâmi
filardi kullihê ve êmentü billehillezi huve gâlibun.

Tilkilerin üzerine ufak su döktüğü put ilah olur mu, tilkilerin sidiklerine mahal olan ve kendini savunamayan ilah zelil olmuştur. Yeryüzünde bütün putlardan ben beriyim, her şeyi mağlûp eden yüce Allah'a iman ettim.

3-)Bedir gazvesinde Rasulullah efendimiz ordu karargahı bura olsun buyurdu, Habbab b münzir isimli sahabi dedi ki:  Ey Allah'ın Rasulü! Bu Allah'ın emri mi Senin görüşün mü? Benim görüşüm buyurdu, o zaman müsaade buyurun şurası daha uygun dedi ve Bedir kuyusunun yakınına konakladılar.

Müslümanların arasında şura ve istişare yoksa, soru ve sorgulama yoksa, hesap sorma ve hesap verme yoksa, peki yanlış yapan yanlış yaptığını nereden bilecek?
Nefis kendi hatasına karşı kör ve sağırdır, kişi kendi hatasını görmez duymaz görmek ve duymak bile istemez.

Kim kime neyi ne zaman ve nasıl soracak, kime soru sorulur kime sorulmaz hangi sorulara öncelik verilir, bütün bunlar tefsir hadis fıkıh ahlak ve tasavvuf kitaplarında vardır.

Bir karpuz satıcısı düşünelim! Karpuzlari güzelse, bıçağı da yanına koyar, almak isteyene der ki:  Arzu ediyorsan hemen keseyim  buna "kesmece karpuz" diyorlar, ama karpuzuna güvenmeyen bıçağı karpuzun yanına koymaz saklar,dolayısı ile kendinden emin olan insan meşru dairede sorulara itirazlara hatta şüphelere açık olur ve cevap verir ama öyle değilse sorudan sorgulamadan hoşlanmaz.

Ey dini, aklı, nesli ,nefsi ve malı korumayı emre'den Yüce Allah! Bizlere ve bütün müminlere bu değerleri hakkıyla korumayı nasip eyle.
Bizleri sırat-ı müstakime ulaştırıp doğru yolda sabit klan ve ruh boğaza gelinceye kadar bize eşlik eden sahih selîm bir akıl nasip eyle.Amin.

Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü 

19 Aralık 2023 Salı

DİĞER YAZILARI Asıl Hayat Ahiret Hayatıdır 01-01-1970 03:00 Hatırlat(Uyar) 01-01-1970 03:00 Çok Derin Âlimler 01-01-1970 03:00 Kuran-ı Kerim 01-01-1970 03:00 Hayatın Durakları 01-01-1970 03:00 İbadette Süreklilik 01-01-1970 03:00 Evimizin Sınırları 01-01-1970 03:00 Ramazan Üçte Bir'den Az Kaldı 01-01-1970 03:00 Tasavvufun Birkaç Tarifi 01-01-1970 03:00 Bugünkü Halimiz 01-01-1970 03:00 Oruçlunun İki Sevinci 01-01-1970 03:00 Yüce Allah Herşeyi Bilir 01-01-1970 03:00 Ramazan'a On Gün Kala 01-01-1970 03:00 Kulun Halleri 01-01-1970 03:00 Görevini Yapmayan Akıl 01-01-1970 03:00 Kâbe, Eşik ve Beşik 01-01-1970 03:00 Umre İbadeti ve Ziyareti 01-01-1970 03:00 Medinese Dikenler Güller 01-01-1970 03:00 İrtibat ve Alaka 01-01-1970 03:00 Cesur Kimdir 01-01-1970 03:00 Güzel Söz ve Davranış 01-01-1970 03:00 Salihlerle Beraber Olmak 01-01-1970 03:00 AMELLERİN EN ÜSTÜNÜ  01-01-1970 03:00 Kula Düşen Görev 01-01-1970 03:00 Recep ve Regaip 01-01-1970 03:00 Nefesler 01-01-1970 03:00 Dara Düşünce Allah'a Sarıl 01-01-1970 03:00 Ömrün Sermayendir 01-01-1970 03:00 Aklı Kiraya Vermek 01-01-1970 03:00 Telaşlanma 01-01-1970 03:00 Seven Sevdiğine Uyar 01-01-1970 03:00 Fakiri Küçümseme 01-01-1970 03:00 Azgınlık 01-01-1970 03:00 Allah De 01-01-1970 03:00 Derin Gaflet 01-01-1970 03:00 İnsanoğlu Unutur 01-01-1970 03:00 Durma Çalış 01-01-1970 03:00 AŞK KOKAN İKİ ŞİİR  01-01-1970 03:00 Herkes Gerçeği Görecek 01-01-1970 03:00