Türkiye, coğrafi yapısı gereği farklı doğal afetlerle karşı karşıya kalabilen bir ülke. Ancak son yıllarda artan sıklıkta yaşanan seller, bu afetlerin doğal faktörlerin ötesinde, insan kaynaklı nedenlerle de derinleştiğini gösteriyor. Peki, Türkiye’deki sellerin ardındaki temel sebepler nelerdir? Bu afetlerle başa çıkmak için hangi önlemler alınmalı?
İklim Değişikliği ve Şiddetli Yağışlar
Küresel iklim değişikliği, dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de yağış rejimlerini etkiliyor. Özellikle Karadeniz, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde aşırı yağışlar, son yıllarda önemli ölçüde artmış durumda. Meteorolojik veriler, son on yılda Türkiye’de ortalama yağış miktarlarının arttığını ve bu artışın sel olaylarının sıklığını da beraberinde getirdiğini gösteriyor. Ancak bu durum, sadece doğal bir sonuç olarak ele alınmamalıdır; iklim değişikliği ile mücadele edilmediği sürece bu tür afetler daha da artacaktır.
Kentleşme ve Altyapı Sorunları
Türkiye’de yaşanan sellerin en büyük nedenlerinden biri, plansız ve hızlı kentleşmedir. Şehirler büyüdükçe, doğal su yolları, dere yatakları ve ormanlık alanlar betonlaşmaya kurban ediliyor. Bu durum, yağmur sularının doğal yollardan tahliye edilmesini engelliyor ve sel riskini artırıyor. Özellikle büyükşehirlerde yağmur suyu tahliye sistemlerinin yetersizliği, yağışlı havalarda sokakların ve evlerin su altında kalmasına neden oluyor.
Son yıllarda Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan seller, dere yataklarının etrafına inşa edilen evlerin ve altyapı sistemlerinin ne kadar riskli olduğunu gösterdi. Bu bölgelerde sellerin büyük can ve mal kayıplarına yol açmasının temel sebeplerinden biri, bu yapılaşma sürecinde doğa ve çevre etmenlerinin göz ardı edilmesidir.
Ormansızlaşma ve Erozyon
Ormanlar, yağmur sularını emerek selleri önlemede kritik bir rol oynar. Ancak Türkiye’deki ormanlık alanların tarım, madencilik ve yapılaşma için tahrip edilmesi, toprak erozyonunu artırıyor ve sel riskini katlıyor. Ormanların yok olmasıyla, suyun toprağa nüfuz etmesi zorlaşıyor ve bu da yüzeyde biriken suyun hızla taşarak sel oluşturmasına yol açıyor.
Mevzuat ve Uygulama Eksiklikleri
Sel riskini azaltmak için yürürlükte olan yasalar ve düzenlemeler yeterli olabilir; ancak bu yasaların uygulanmasında ciddi eksiklikler var. Dere yataklarının imara açılması, kıyı bölgelerinde yapılaşma izinleri verilmesi gibi uygulamalar, mevzuatın göz ardı edildiğini gösteriyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin sel riskini azaltmak için gerekli altyapı çalışmalarını zamanında ve etkili bir şekilde yapmaması, her yağmurda yaşanan su baskınlarının temel sebeplerinden biridir.
Çözüm Önerileri
1. Altyapı Yatırımlarının Artırılması:* Özellikle büyükşehirlerde yağmur suyu tahliye sistemleri güncellenmeli ve genişletilmelidir. Sel riskine karşı erken uyarı sistemleri kurulmalı ve bu sistemler aktif bir şekilde kullanılmalıdır.
2. Doğa Dostu Kentleşme:* Yeni yapılaşmalarda doğa ile uyumlu, su yollarını ve ormanlık alanları koruyan planlar benimsenmelidir. Dere yatakları ve kıyı bölgelerinde yapılaşma kesinlikle engellenmelidir.
3. Ormanların Korunması:* Ormansızlaşmaya karşı daha sıkı önlemler alınmalı, ormanlık alanların korunması ve genişletilmesi için yeni projeler geliştirilmelidir.
4. Eğitim ve Bilinçlendirme:* Halkın sel ve taşkın riskleri konusunda bilinçlendirilmesi, afet anında nasıl davranılması gerektiği hakkında eğitimler verilmesi önemlidir.
Türkiye’de yaşanan seller, sadece doğal bir afet olarak görülmemeli, aynı zamanda insan kaynaklı hataların bir sonucu olarak da ele alınmalıdır. İklim değişikliği, plansız kentleşme, ormansızlaşma ve yetersiz altyapı gibi faktörler, bu afetlerin yıkıcı etkilerini daha da artırıyor. Sel felaketlerinin önüne geçmek için bu sorunların köklü bir şekilde ele alınması ve gerekli önlemlerin hızla hayata geçirilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, doğaya karşı yapılan her ihmal, bir gün karşımıza büyük bir felaket olarak çıkabilir. Faydalı olması dileğiyle…
Ülkemizde Yaşanan Sel Felaketleri: Doğal Afet mi, İhmaller Zinciri mi?
-
Konyaspor’da Yeni Dönem! Ömer Atiker Başkanlığa Seçildi!
-
Başkan Altay’dan Tüm Konyalılara Davet! “Eski Konya Resimleri Sergisi” Ziyarete Açıldı!
-
İran’dan İsrail’e Misilleme! Kudüs ve Tel Aviv’de Patlama Sesleri!
-
Karatay Mevlana Gül Parkı Kapılarını Ziyaretçilerine Açtı
-
Bakan Fidan’dan İsrail-İran Gerilimine İlişkin Kritik Açıklama: “Diplomasi, Savaşın Tek Alternatifidir”
-
Konya'da okulda silahlı saldırı! Öğretmen Muhammed Öz hayatını kaybetti!
-
Başkan Altay Büyükşehir Personeliyle Bayramlaştı!
-
Başkan Kılca Mesai Arkadaşlarıyla Bayramlaştı!
-
Başkan Altay: Türkiye’nin En Güzel Kütüphanelerinden Birini İnşa Ediyoruz!
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Pakistan Başbakanı Şerif Arasında Kritik Görüşme!
-
Konya Meram’da Yaşlı Çift Yangında Hayatını Kaybetti!
-
MSB Heyeti Şam’da! Önemli Görüşmede Askeri İş Birliği mesajı!
-
Başkan Altay’dan 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü Mesajı
-
Başkan Altay Meram’ın Güzelliklerini Görmeye Davet Etti!
-
Başkan Altay: “İsrail, Uluslararası Hukuk Önünde En Ağır Şekilde Cezalandırılmalıdır”