Merhum M. Zahid Hoca Efendinin evinde sohbette idik. Bir ara şöyle dedi: 'Dilinizi PEKEY (peki) demeye alıştırın. Bilhassa kızlarınızı alıştırın ki ileride kocalarına asi olmasınlar'. Yani dilimiz otomatik Pekey/peki demeli. O zaman Pekey/peki demenin kıymetini takdir edememiştim. Sonradan bizzat çok gördüm ki bütün anlaşmazlıkları bitiren kelime bu Pekey imiş. Mesleğim itibarıyla müslümanların bütün meseleleri bana gelir. Gözümün önünde toplumun adeta vitrini duruyor. En baştaki mesele talak/boşanma meselesi. Aile yuvarlanıyor. Dillerini alıştırmak, mesele çıkarmasınlar ve çözsünler diye taraflardan yakın bildiklerime kısa süreyle de olsa 'Günlük yüz defa Pekey / peki deyin ve bana her akşam bunu yaptığınızı haber verin' diyorum. Danışanlardan çok ilginç boşanma sebeplerini dinliyorum. Ankaradan bir olay: Karı- koca doğacak çocuklarının birinci isminde anlaşmışlar, ikinci isminde anlaşamamışlar. Kavga, gürültü derken boşanma olmuş. İlginç değil mi boşanmanın sebebine bakıyor musunuz!!! Taraflardan biri, 'bilhassa kız' pekey/peki deseydi konu o saniyede güzellikle biterdi. Dilin 'Pekey / peki' demesinin kıymetini bu örnekten görün... Salihlerin tavsiyesi hikmet dolu olur. Dua ve selam ile.