Türkiye siyasetinde son yıllarda yaşanan değişim ve dönüşüm, özellikle iktidar partisinin performansı üzerinden daha net gözlemlenebiliyor. Uzun yıllardır iktidarda olan AK Parti, artık eskisi gibi güçlü ve toplumun geniş kesimlerine hitap eden bir yapı görüntüsü çizmiyor. Son yapılan anketler de bu durumu açıkça ortaya koyuyor: AK Parti, artık CHP'nin yaklaşık 6 puan gerisinde.
Peki, AK Parti neden güç kaybediyor? Vatandaş neden artık başka adreslere yöneliyor? Bu soruların yanıtlarını ekonomi, adalet, siyaset ve dış politika başlıkları altında ele almak mümkün.
1. Ekonomi: Cebin Yandıkça Gönül de Soğuyor
Ekonomi, her dönem seçmenin oy tercihinde belirleyici faktör olmuştur. Bugün vatandaşın gündeminde ilk sırada geçim sıkıntısı var.
Başlıca sorunlar şunlar:
Tüm bunlar vatandaşın cebini her geçen gün daha fazla yakıyor. Cebi yanan halkın gönlü de hükümetten soğuyor. Tepkiler ve yakınmalar artık görmezden gelinemeyecek düzeyde.
2. Adalet: Güven Erozyonu
Bir ülkede adalete olan güven zedelenirse, o ülkede ne ekonomik ne de siyasal istikrar kalıcı olabilir. Türkiye'de bu güven neredeyse tükenmiş durumda. Anketler, halkın %90’ının yargıya güvenmediğini gösteriyor.
Bu tabloyu besleyen bazı olaylar ise şöyle:
Adaletin tarafsızlığına dair kuşkular arttıkça, sistemin meşruiyeti de sorgulanmaya başlıyor.
3. Siyaset: Çifte Standartlara Tepki
Siyasetin merkezinde adalet ve eşitlik algısı olmalıdır. Fakat bugün gelinen noktada, vatandaş çifte standartlardan rahatsız.
Örnekler çoğaltılabilir:
Bu tablo karşısında vatandaş soruyor: Adalet sadece muhalefet için mi geçerli?
4. Dış Politika: Dönüşler, U Dönüşleri
Dış politika tutarlılık ister. Oysa son yıllarda AK Parti'nin bu alandaki tutumu oldukça zikzaklı bir hal aldı:
“Kardeşim Esed”dan “Zalim Esed”e, “Darbeci Sisi”den “Dostum Sisi”ye geçiş, 15 Temmuz’un finansörü olduğu söylenen BAE’nin devlet töreniyle ağırlanması…Bu keskin dönüşler vatandaşta ciddi soru işaretleri doğuruyor. AK Parti'nin bir zamanlar net ve kararlı dış politika duruşu artık flu bir hal almış durumda.
Son Söz: Anavatan’ın Gölgesinde...
AK Parti bugün, 1990’ların sonuna doğru gücünü yitiren Anavatan Partisi’nin izinden gidiyor gibi görünüyor. Toplumla bağ zayıfladıkça, tepkiler arttıkça ve ekonomik kriz derinleştikçe, siyasi erime hızlanıyor. Eğer bu yol ayrımında doğru adımlar atılmazsa, son pişmanlık fayda etmeyecek.
İktidarın artık sadece “bir şeyler anlatması” yetmiyor. Toplumu duyması, anlaması ve ona göre hareket etmesi gerekiyor.