https://www.konyahaberci.com/files/uploads/user/6eb319b6466e32821f049ba9eafda981-2424a3b4695122f67532.jpg
Bülent TUNÇ

İyi Olanı Konuşalım

21-04-2025 20:18

Geçtiğimiz günlerde Selçuk Üniversitesi’nde görev yapan iki doktorun, muayeneye gelen kadın hastalar hakkında kendi aralarında yaptıkları uygunsuz yazışmalar basına sızdı. Olay, kamuoyunda infial yarattı. Basına yansıyan haberlerin ardından söz konusu doktorlar, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve görevlerinden uzaklaştırıldı.
Bu gelişmenin ardından kadın hastalar arasında ciddi bir tedirginlik oluştu. Pek çok kadın, doktorların talimatlarını yerine getirme konusunda tereddüt yaşayacaklarını ifade etmeye başladı. Bu güvensizlik duygusu, sağlık sistemimiz açısından kaygı verici bir boyut kazandı.
Peki, tüm doktorlar aynı mı? Elbette hayır.
Hastanelerimizde görev yapan birbirinden değerli, adeta pırlanta gibi doktorlarımız var. Onlardan biri de Konya Şehir Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nde görev yapan 
Uzm. Dr. Mustafa Tunç Solak hocamız.
Aslında uzun zamandır Mustafa Hoca hakkında bir yazı kaleme almak istiyordum; ancak bir türlü fırsat bulup yazamamıştım. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bu ahlaksız olay ise, bu yazının artık ertelenemez hâle gelmesine sebep oldu.
Yaklaşık bir yıl önce, rutin bir kalp kontrolü için Konya Şehir Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden, soy isim benzerliği sebebiyle tesadüfen Mustafa Hoca’ya randevu aldım. Muayene sıramı beklerken ister istemez diğer hastalarla sohbet ettim. Hatta bazılarının muayene sohbetine de kulak misafiri oldum. Dikkatimi çeken şey, herkesin ağzından çıkan aynı cümleydi:
“Hocamız çok iyi, hem çok ilgili hem de yaklaşımı çok güzel.”
Doğrusu, merakım daha da arttı. Bir an önce sıra bana gelsin, Mustafa Hoca’yı kendi gözlerimle göreyim istedim. Nihayet sıra bana geldiğinde muayene süreci başladı ve açıkça söylemem gerekirse, diğer hastalardan duyduklarım Mustafa Hoca’nın gerçek ilgisi karşısında eksik bile kalmıştı.
Muayene sırasında Dr. Solak’ın hastasına olan yaklaşımı beni derinden etkiledi. Tansiyon ölçümünden EKG’ye kadar her adımı titizlikle takip ediyor, “Şu an ne hissediyorsunuz?” diye sorarak hastayı sürece dahil ediyordu. Tedavi planını anlatırken kullandığı yalın dil, endişelerimi anında dağıttı. Muayene bittiğinde içimden şunu geçirdim:
“İyi ki varsın Mustafa Tunç Solak Hocam!”
Dr. Solak gibi hekimler, mesleğin etik çerçevesini hatırlatan nadide örnekler. Bir yanda hasta mahremiyetini hiçe sayanlar, diğer yanda mesleğini insan onurunu merkeze alarak icra edenler… Toplumun sağlık sistemine olan inancı, tam da bu ikilemin arasında şekilleniyor.
Bu olay bize şunu gösterdi:
Hekimlik, yalnızca tıbbi bilgi değil, ahlaki duruş gerektiren bir meslektir. Mustafa Tunç Solak gibi isimler, mesleğin itibarını ayakta tutan gerçek kahramanlar. Umarım bu yazı, hem hastalara umut hem de meslektaşlarına bir pusula olur. Çünkü unutmayalım:
“İyi doktor, yalnızca hastalığı değil, insanı iyileştirendir.”

 

Neler Söylendi?