EKONOMİ
Giriş Tarihi : 24-09-2023 20:56

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan kritik emekli zammı açıklaması

Emekli maaşı zammı için yeni açıklama geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz katıldığı bir TV kanalında emekli maaşı düzenlemesindeki son durumu anlattı. Cevdet Yılmaz, memur zammı, kıdem tazminatı ve Bağ-Kur prim indirimi hakkında da dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Emekli maaşı iyileştirme çalışmaları için bu hafta yapılacak toplantı öncesi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Olumsuz tahribatı gidermek üzere çok ciddi adımlar attık" dedi. Peki en düşük emekli maaşı ne kadar olacak? Emekli maaşı için hangi formül daha çok konuşuluyor? Yeni rakamlar ne zaman açıklanır? İşte haberin detayları...

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan kritik emekli zammı açıklaması

Emekli maaşı ek iyileştirme çalışmalarında bu hafta kritik bir toplantı gerçekleştirilecek. Emekli maaşı zammı için yapılacak bu toplantı öncesi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz önemli açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 17 milyon emekli için yürütülen emekli zammı çalışmalarında üç ayrı formül masada. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, emekli zammı konusunda masadaki bu üç formül için dengeleyici bir çalışma yürüttüklerini belirterek, "Olumsuz tahribatı gidermek üzere çok ciddi adımlar attık" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Orta Vadeli Program (OVP) ile siyasi istikrar ve güven iklimini teknik öngörülebilirlik sağlayarak desteklediklerini belirten Cevdet Yılmaz, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın programa desteğini ortaya koyduğunu, bunun çok önemli olduğunu söyledi.

OVP HER YERDEN TAKDİR TOPLADI

Cevdet Yılmaz, OVP'yi hazırlarken ilgili tüm kesimlerle istişare yürüttüklerini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla uygulanma imkanı yüksek bir program. Niye uygulanma imkanı yüksek? Birincisi dediğim gibi arkasında siyasi irade güçlü. İkincisi toplumsal sahiplenme de oluşmuş oldu. Ben eski bir planlamacı olarak şunu size rahatlıkla ifade edebilirim. Bir plan dokümanının son çıktısından daha önemli olan o dokümanı üretme sürecinizdir. O süreçte zaten siz birçok tartışmayı yaparsınız, konuşursunuz, bir anlayış birliği oluşturursunuz. Dolayısıyla uygulanma imkanı yüksek bir doküman ortaya koymuş olursunuz. Bunun da yansımalarını içeride, dışarıda görüyoruz doğrusu. Genel olarak hem içeride hem dışarıda ciddi anlamda bir takdir topladı Orta Vadeli Program. Dünya Bankası'nın 17 milyar dolar olan 3 yıllık taahhüdünü 35 milyar dolara çıkarması, Körfez ülkelerinden yine gelen olumlu tepkiler, yine yatırımcı görüşmelerinde Sayın Bakanlarımızın yaptığı toplantılardan gelen geri bildirimler diyelim ve kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı birtakım açıklamalar, içeride yine iş dünyasının değişik kesimlerin yaptığı değerlendirmeler bu Orta Vadeli Program'ın görevini ifa ettiğini gösteriyor. Bundan sonra önemli olan adım adım buradaki programımızı hayata geçirmek."

"BUNDAN SONRAKİ AYLAR İÇİN ENFLASYONDA BİR ARTIŞ BEKLEMİYORUZ"

"Enflasyonun yönünü tekrar aşağı doğru çevirmesi ne zaman mümkün olacak?" sorusuna Yılmaz, şu yanıtı verdi:

"Şu anda bir geçiş sürecindeyiz, politikalarda birtakım güncellemeler oldu. Yeni bir dönem başladı. Enflasyonla mücadele de bu dönemin hakikaten en temel önceliklerinden bir tanesi. Geçici olarak enflasyonda bir yükseliş var bu geçiş döneminin şartlarından kaynaklanan. Kurda ciddi bir hareketlilik oldu biliyorsunuz. Maaş ve ücretlerde ciddi artışlar oldu. Diğer taraftan enerji fiyatlarında dünyada beklentilerin aksine bir yükseliş gerçekleşti. O da doğrudan zaten biliyorsunuz etkiliyor birtakım kalemleri. Bunun dışında bütçe açığını aşağı çekebilmek için birtakım tedbirler aldık doğrusu onların da enflasyona geçici olarak olumsuz yansımaları da oldu. Bütün bunları bir araya getirdiğiniz zaman geçici bir artış söz konusu. Ama bir taraftan da güncellenmiş bir politikalar, kararlı uygulamalar var. Belirsizliklerin azaldığı yeni bir döneme girmiş durumdayız.

Dolayısıyla bir süre sonra bu geçici yükseliş yerini düşüşe bırakacaktır. Aylık bazda düşüşleri daha erken göreceğiz. Bu sene sonuna doğru, gelecek senenin başlarında bu aylık bazdaki gelişmeleri göreceğiz. Yıllık bazdaki gelişmeleri ise daha çok 2024'ün ortaları gibi görmüş olacağız. Çünkü bir baz etkisi oluştu. Bu temmuz, ağustosta ciddi bir yükseliş oldu. Bundan sonraki aylarda öyle bir artış beklemiyoruz doğrusu."

Yılmaz, "Seneye bu vakitler kaç olur mesela enflasyon?" sorusuna, "Tam bu vakitleri söyleyemem ama ortalama bir hesabımız var yüzde 33 olarak ve bu da gerçekleştirilebilir bir rakam diye düşünüyorum" karşılığını verdi.

"MESLEKİ EĞİTİME DAHA CİDDİ BİR ŞEKİLDE EĞİLECEĞİZ"

Depremin etkilerine rağmen Türkiye'de istihdam artışının devam ettiğini dile getiren Yılmaz, enflasyonla mücadelenin kısa vadede istihdam politikalarına meydan okuduğunu ancak orta vadede düşen bir enflasyon ve artan öngörülebilirliğin istihdamı da kalıcı şekilde destekleyen bir politika olduğunu söyledi.

Türkiye'nin büyüme performansının devam edeceğini anlatan Yılmaz, tüketimin daha dengeli hale geleceğini, yatırım, üretim, ihracatın finansman imkanlarıyla, destekleyici-düzenleyici çerçevelerle, teşvik politikalarıyla destekleneceğini ifade etti. Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bir taraftan enflasyonla mücadele edeceğiz ama bir taraftan da kalkınmakta, gelişmekte olan genç nüfusuna istihdam sağlamak durumunda olan bir ülke olarak bu politikalarımızı güçlü bir şekilde uygulayacağız. Örneğin YTAK kredilerimiz vardı bizim. Yeni dönemde güncellenmiş bir şekilde bunları devam ettireceğiz. İhracata her türlü desteği vermeye hazırız. Bu reeskont kredilerinde ciddi artışlar yapıldı. Dışarıdan temin ettiğimiz fonların bir kısmını yine Eximbank kanalıyla gerek ihracatın garantisinde gerek finansmanında kullandıracağız. Dolayısıyla ihracatçıya, döviz kazandırıcı faaliyetlere genel olarak her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Bir yandan da bu istihdam açısından mesleki eğitimi çok önemli görüyoruz. Son dönemlerde güçlendirilmiş birtakım politikalarımız var. Bunların da meyvelerini önümüzdeki dönemde daha fazla vereceğini düşünüyoruz. Mesleki eğitime daha ciddi bir şekilde eğileceğiz. Orta Vadeli Programda da kamu-özel işbirliğini öne çıkardık burada."

FİNANS AKIŞI BAŞLAYACAK

Ülkeye yabancı kaynak girişinin ne durumda olduğu sorulan Yılmaz, son dönemde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile 51 milyar dolarlık bir paket anlaşmanın imzalandığını dile getirdi.

Anlaşmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Süreç başladı. BAE otoritelerinin hazine ile görüşmeleri var. Bu yıl bitmeden gerçekleşmesini bekliyoruz. Müzakereler son aşamalara geldi diye biliyorum. Bu işler kolay değil, bir sürü detay var. Yıl başından önce bu kaynakların Türkiye'ye geleceğini düşünüyorum. Finans akışı başlayacak. Son üç aya baktığımız zaman cari açığımız olduğu halde rezervlerin artmaya başladığını görüyoruz. Geçen hafta itibarıyla rezervlerde 22 milyar dolar net bir artış oldu. Son üç ayda gerçekleşti bu rakam. İşin özeti bu. Borsamıza belli bir akış başladı. Diğer kanallarla da yatırımcı ve finans ilgisinin arttığını görüyoruz." dedi.

Yılmaz, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın son ABD gezisinde Türkiye'ye çok yoğun bir yabancı ilgisi görüldüğünü söyledi.

"CDS PUANI ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLERDE DAHA DA DÜŞECEK"

Gelecek dönemde ülkeye daha fazla kaynak girişi olacağına dikkati çeken Yılmaz, "Cari açığımızı düşüreceğiz orta vadeli planda. Hem bunu çok daha rahat bir şekilde finanse edeceğiz. Bir taraftan da rezervlerimizi arttıracağız. Şu anda rezerv artışının devam ettiğini rahatlıkla ifade edebilirim. Yatırımcı güvenini gösteren CDS göstergesi var. Bu rakam 700'lere kadar çıkmıştı. Seçim sonrası 400'ün altına geldi. Yatırımcının ilgisini özetleyen bir rakam. Hiçbir zaman Türkiye o kadar riskli bir ülke olmadı bence ama maalesef öyle bir yüksek risk algısı oluşturuldu. Şu anda bu algı belli bir seviyeye geldi ama bu da yeterli değil. Önümüzdeki dönemlerde daha da aşağı gittiğini göreceğiz" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE YATIRIMCISINA KAZANDIRAN BİR ÜLKE"

Cevdet Yılmaz, Türkiye'de yatırımlarla tasarruf arasında bir farkın olduğunu, tasarrufların yatırımlara yetmediğini kaydetti.

Yatırımları sürdürmeleri ancak bunu sağlıklı bir şekilde finanse etmeleri gerektiğini dile getiren Yılmaz, "Uzun vadeli fonlarla, doğudan yatırımlarla, sağlıklı finansal kaynaklarla yatırımları finanse etmeliyiz. Bir taraftan da rezerv biriktireceğiz. Türkiye, güven veren, yatırımcıya kazandıran bir ülke. Hem biz kazanacağız hem de ülkemize güvenip yatırım yapanlar kazanmış olacaklar" dedi.

EMEKLİ MAAŞI DÜZENLEMESİ

Emekli maaşı düzenlemesinin ne zaman yapılacağı ve bu konudaki çalışmalar sorulunca Cevdet Yılmaz, enflasyonun geniş kesimler üzerinde oluşturduğu olumsuz tahribatı gidermek üzere çok ciddi adımlar attıklarını, emekli maaşı için ek iyileştirmelere gittiklerini anımsattı.

Yılbaşı itibarıyla memur maaşlarında enflasyon oranına göre bir artış olacağını, bu artışın memur emeklilerine de yansıyacağını anlatan Yılmaz, "İşçi emeklileri, Bağ-Kur emeklileri ve asgari emekli aylığı alanlara ilişkin oransal artışlar ve enflasyon farkı olacak. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla bu kesimlere dönük dengeleyici bir çalışmayı sürdürüyoruz. Çalışmayı yıl sonuna kadar tamamlayarak emeklimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Düşük alanları destekleyici mahiyette bir yaklaşımımız olacak" diye konuştu.

"KIDEM TAZMİNATI KONUSUNDA ŞU ANDA BİR ÇALIŞMAMIZ YOK"

Kıdem tazminatı düzenlemesine ilişkin soru üzerine Yılmaz, "Şu anda bir çalışmamız yok. Sendikalarla oturup uzlaşmadan, anlaşmadan bir anlayış birliği oluşturmadan bu konularda hiçbir zaman bir adım atmadık, atmayacağız." dedi.

EMEKLİ ZAMMI İÇİN ÜÇ FORMÜL ÖNE ÇIKIYOR

Emekli maaşı için yapılacak ek iyileştirme ve ara zam yasa ile yapılacağından, en erken Ekim ayında Meclis'e taşınacak. Emekliler Ekim'de Meclis'e taşınacak torba teklife iyileştirmenin de eklenmesini beklerken, çalışmada 3 başlığın masaya yatırıldığı belirtiliyor. Burada hem kök aylıkları artıracak hem en düşük emekli aylığı ödemesini yükseltecek formüller masada bulunuyor.

Birinci formül emeklilerin tamamına bir oransal artış yapılması. Bu artış refah payı şeklinde yansıtılabilir. Buna göre Temmuz ayında refah payı ile birlikte yüzde 25 zam alan emeklilere ilave bir artış daha yapılmış olacak.

İkinci formül ise kök maaşlara yapılacak bir seyyanen artış şeklinde düşünülüyor. Burada Temmuz ayında kök maaşı 7.500 TL'nin altında kalan emekliler yüzde 25 zam almış kök maaşları artmış ancak ellerine geçen para 7.500 TL'de kalmıştı. Bu durumun düzeltilmesi de sağlanmış olacak. Burada seyyanen artışın kademeli olarak artırılması da söz konusu olabilir. En düşük maaştan başlayarak bir kademe artışı gündeme gelebilir.

Üçüncü formülde ise taban maaşın artırılması var. Bilindiği gibi 3.500 TL olan taban maaş önce 5.500 TL'ye ve ardından da 7.500 TL'ye çıkartılmıştı. Bunun altında maaş alan emeklilerin aylıkları 7.500 TL'ye tamamlanarak ödeniyor. Burada Hazine desteği sağlanarak taban maaşa ulaşılıyor. Taban maaşta yapılacak bir artış emeklilerin alacakları en düşük aylığı da yükseltmiş olacak. Böylece Hazine desteği artırılacak ve emeklilere bir iyileştirme yapılmış olacak. Burada konuşulan rakam ise 10 bin lira seviyesi.

kaynak:sabah

EditörEditör