Konya Haberci | Konya Haber Sitesi
HV
27 NİSAN Cumartesi 15:09

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim Siyasette İlkemiz Millete Hizmetkarlıktır"

İstanbul'da Sirkeci-Kazlıçeşme arasındaki seferler 11 yıl sonra tekrar başlıyor. Hat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla hizmete girdi. Açılış töreninde önemli mesajlar veren Başkan Erdoğan, İstanbul'un son 5 yılının boşa geçtiğinin altını çizdi. Erdoğan açıklamasında, "Bunların böyle bir derdi yok. İşte Sirkeci'den geldiğimiz noktaya kadar bütün binalar yıkık dökük." ifadelerini kullandı.

GÜNCEL
Giriş Tarihi : 26-02-2024 14:48
Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı, İstanbullunun hizmetine açıldı. İstanbul'un hafızasında yer eden emektar banliyö tren hattı, modern altyapıyla yeniden inşa edilip; tarihi, çevreyi, teknolojiyi ve sosyal yaşamı İstanbullularla buluşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Buradan sizlerin vasıtasıyla tüm İstanbul'a tüm Zeytinburnu'na en içten selamlarımı gönderiyorum. Teveccühünüz ve muhabbeteniz için teşekkür ediyorum. Bugün şehrimizin ulaşımını rahatlatmanın yanı sıra aynı zamanda tarihi boyutu da olan anlamlı bir açılış töreni ile bir aradayız. Kazlıçeşme-Sirkeci raylı sistemi ülkemizin en eski demir yollarından biridir. İlk kısmı bundan 153 yıl önce hizmete giren hat özellikle Bakırköy ve Yeşilköy'ün gelişmesine büyümesine önemli katkılar sağlamıştır. Yaklaşık 141 yıl boyunca İstanbul ulaşımının omurgalarından biri olan hattımız Marmaray'ın açılışı ile birlikte hizmetini tamamlamıştır. Gebze-Halkalı banliyö hattı metroya dönüştürülerek hizmete devam ederken, Sirkeci ile Kazlıçeşme istasyonları arasındaki 8,3 kilometre uzunluğundaki kesim atıl durumda kalmıştı.
"5 yıl boşa geçti, niye bir şey yapılmadı?"
İstanbul'un ihtiyaçlarını da gözeterek Sirkeci-Kazlıçeşme arasında atıl vaziyette duran 8,3 kilometrelik bu hattı aktif hale getirmeye karar verdik. Hattın üzerindeki gerekli iyileştirme ve değişimleri yaparak yepyeni bir tasarımla tekrar İstanbul'a kazandırmayı amaçladık. Böylece hem demir yolu hem de yaya odaklı çevreci bir projeyi İstanbullu kardeşlerimizin istifadesine sunmayı istedik. Gelirken, Murat kardeşime onu söyledim. Önümüzde bir karar, nedir bu? İnşallah Sirkeci Garı'ndan tüm bu istikamette istasyonlar başta olmak üzere tarihi eserler başta olmak üzere buraları sıfır kilometre yenilemeye ve buralardan inşallah sadece İstanbul'a değil tüm dünyaya mesajımızı vermeye kararlı mıyız? 5 yıl boşa geçti. Niye bir şey yapılmadı? Yapamazlar, yapmazlar. Bunların böyle bir derdi yok. İşte Sirkeci'den şu geldiğimiz noktaya kadar bütün binalar yıkık, dökük. Surlar yıkık, dökük. İşte bunları da yine inşallah biz yapacağız.
"İSTANBUL'DA TAMAMLANAN RAYLI SİSTEM AĞLARI 340 KİLOMETREYE ÇIKTI"
Bugün amacımızı gerçekleştirmenin sevincini yaşıyoruz. Projemiz kapsamında 7,3 kilometre yaya yolu, 7,3 kilometre bisiklet yolu, 122 bin 550 metre kare meydan ve rekrerasyon alanları, 6 bin metrekare kapalı sosyal kültürel alan, 74 bin metrekare yeni yeşil alan ile 14 adet yaya geçidi ve 13 adet kara yolu geçidi yer alıyor. Yani şehrimize raylı sistem hattından öte sosyo kültürel, turizm, spor, gezinti, bisiklet ve diğer imkanların da olduğu son derece modern ulaşım projesini inşallah kazandırmış olacağız. Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla birlikte İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağlarının toplam uzunluğu 340 kilometreye çıkmaktadır. Projemiz ile sadece demir yolu inşası yapmayıp ayrıca çevrede yaşayan insanların konforunu artıracak diğer düzenlemeleri de gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz.
Ecdat yadigarı tescilli durakları, sanat tarihçileri, mimarlar, arkeologlar bütün bunların nezaretinde ve kurul kararları doğrultusunda restore ettik. Cerrahpaşa ve Samatya Hastanelerine erişimi kolaylaştıracak yeni bir durağı da mevcut hatta ilave ettik. Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattının önümüzdeki 30 yıllık süreçte ekonomiye toplam katkısının 785 milyon avro olacağını hesaplıyoruz. Yeni nesil ulaşım projelerimizin en güzel örneklerinden birini teşkil eden Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattının ülkemize, şehrimize, ilçemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Hattın İstanbul'umuza kazandırılmasında emeği geçen bakanlığımızı, Ulaştırma Bakanımızı ve ekibini gönülden tebrik ediyorum. Yüklenici firmamızı, mühendisinden işçisine emeği geçen herkesi canı gönülden tebrik ediyorum.
"CHP ZİHNİYETİNİN HAKARET ETTİĞİ ECDADIN TAVRI BUDUR"
Bugün yeni tasarımıyla, yeni çehresiyle hizmete sunduğumuz bu hattın çok ibretlik bir hikayesi vardır. Hattın ilk bölümü 1871 yılında Yedikule Küçükçekmece arasında resmen hizmete girer. Ancak Yedikule'deki başlangıç istasyonu şehrin iş merkezi olan Eminönü bölgesinden çok uzakta kalır. Bunun üzerine hattın iş merkezi olan Sirkeci'ye kadar uzatılması istenin. Ancak hattın Topkapı Sarayı'nın sahil kesiminden geçecek olması ve güzergah üzerindeki sahil köşkleri sebebiyle bir tereddüt yaşanıyor. Durum Sultan Abdülaziz'e anlatıldığında, Sultan tarihe geçecek şu sözleri ifade eder; Memleketime tren yolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin razıyım der. Ecdat söz konusu vatana, millete, devlete hizmet olunca meseleye daima bu zaviyeden bakmıştır. CHP zihniyetinin hakaret ettiği, husumet beslediği, fırsatını buldukça düşmanlık sergilemekten çekinmediği ecdadın tavrı işte budur. Yeter ki, bu yapılsın sırtımdan geçsin.


"BİZİM SİYASETTE İLKEMİZ MİLLETE HİZMETKARLIKTIR"
Bugün halen kullandığımız pek çok eser köprü, tren hattı ve bina kurum ve kuruluşun altında ecdadın imzası bulunuyor. Biz de ecdada vefa, mirasını ihya anlayışıyla hem ecdada hürmette kusur etmiyor hem de emanetlerine sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz. Bizlere bu toprakları vatan olarak bırakanlara şükran borcumuzu başkaları gibi istiskal ederek değil yadigarlarını ihya ederek ödüyoruz. Sadece bununla da yetinmedik, yetinmiyoruz. Geçmişte atalarımızın hayalini kurduğu Marmaray, Avrasya Tüneli, Çanakkale 1915 Köprüsü gibi vizyon projelerini tek tek hayata biz geçirdik. Bizim siyasette tek bir ilkemiz vardır. O da millete hizmetkarlıktır. Mesele bugün hangi mevkide, makamda, koltukta olduğunuz değil geride hangi eserleri bıraktığınızdır. Bunun önemini özellikle tarihimize baktığımızda çok daha iyi anlıyoruz.
"İSTANBUL BİZE BU PİSLİKLERDEN KURTULMAK İÇİN DEVREDİLDİ"
Bugün burada şu gerçeği tüm samimiyetimle tekrar ifade etmek istiyorum. Bakınız biz yaklaşık yarım asırdır siyaset yoluyla ülkemize hizmet etmenin mücadelesini veriyoruz. Bugüne kadar aziz milletimizin takdiri ile pek çok göreve geldik. Bundan 30 sene önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak devraldığımız sorumluluğu daha sonra başbakan ve cumhurbaşkanı sıfatıyla taşımayı sürdürdük. Gençler bilmeyebilir ama anne babalar bilir. Şöyle bir hafıza kaydımızı tazeleyelim. Hatırlayın, 1994'te göreve geldiğimizde İstanbul neydi? Çöp, çukur, çamur. Öyle mi? Kim vardı iktidarda? CHP yani şu andakinin büyükleri. Peki İstanbul bize niye devredildi? Bütün bu pisliklerden kurtulmak için.
Peki rahmetli Kadir bey İstanbul'a yeni bir çehre verdi ve İstanbul yeniden ayağa kalktı. Bizim devrettiğimiz o miras Kadir bey ile bu şahsa kadar geldi. Şimdi bu şahıs nasıl olduysa bir yanlışlık oldu bu görevi aldı. İstanbul yeniden çöp, çukur, çamur oldu mu? Maalesef oldu. Yatırım yok ve şu anda Sirkeci'den buraya kadar gelirken tren hattındaki hali gördük. Diyoruz ki, yeniden İstanbul. 32 gün kaldı ana kademe, kadın kolları, gençler durmak yok yola devam.
"HAK VE ÖZGÜRLÜKLER İÇİN ATTIĞIMIZ HER ADIM ANA MUHALEFET TARAFINDAN MAHKEMEYE GÖTÜRÜLDÜ"
İşte bu 30 yıllık süreçte nelerle karşılaştığımızı hangi badirelerin hangi zorlukların üstesinden geldiğimizi milletimiz çok iyi hatırlıyor. Terör örgütlerinin eylemlerinden 15 Temmuz ihanetine, ordu göreve pankartlarının asıldığı cumhuriyet mitinglerinden İstanbul'un sokaklarının tarumar edildiği Gezi mandallığına kadar nice saldırıya maruz kaldık. İktidar partisi olarak her iki kişiden birinin oyunu aldığımız dönemde uyduruk gazete küpürleri üzerinden partimiz kapatılmaya çalışıldı. Kendini milletin seçtiklerinden üstün gören, bürokratik oligarşinin sabotaj girişimlerinin ardı arkası hiç kesilmedi. Uluslararası yayın organlarının manşetleri üzerinden doğrudan şahsımız ve hükümetimiz hedef alındı. Hak ve özgürlükler alanında attığımız her adım bu ülkenin ana muhalefet partisi tarafından iptal ettirilmek üzere sürekli mahkemelere götürüldü. İstanbul başta olmak üzere ülkemize kazandırdığımız vizyon projeleri yine CHP zihniyeti ve Gezi'ci tayfa tarafından hep engellenmek istendi.


"TEMEL ATMAMA TÖRENİ YAPACAK KADAR ZAVALLI OLAN BİR İSTANBUL YEREL YÖNETİMİ VAR"
İşte Marmaray kim yaptı bunu? Biz yaptık. İşte Avrasya Tüneli, biz yaptık. Bir de sen bir şey yap. İşte Sancaktepe'de mevcut metronun açılmış kuyusunu doldurmak suretiyle hizmet ettiğini zanneden, Kağıthane'de maalesef orada temel atma değil temel atmama töreni yapacak kadar zavallı olan bir İstanbul yerel yönetimi var. Şimdi bunlara gereken dersi 31 Mart'ta vermeye hazır mıyız? Daha burada tek tek saymaya kalksak saatler sürecek sayısız engelle karşılaştık. Ama tüm bunlara rağmen ülkeye ve millete hizmet yolunda sapmadık. Rabbimizin şahsımıza bahşettiği her nefesi 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye'ye hizmet etmek için harcadık. Mevlanın bize verdiği ömrü büyük ve güçlü Türkiye idealini gerçeğe dönüştürmek için sarf ettik. Peygamber efendimizin kutlu emrine ram olarak iki günümüzü bir birine eşit geçirmemek için hep canla başla, aşkla, hüsnüniyetle çalıştık.
Bugün geriye doğru şöyle bir baktığımızda sadece Fatih'in emaneti olan bu aziz şehirde değil 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının her bir karışında işimizin, eserimizin, mührümüzün olduğunu görüyoruz. Türkiye'yi ulaştırmadan sağlığa, turizmden ticarete, teknolojiden savunma sanayiine, güvenlikten tarıma kadar her alanda 3-5-10 kat büyütmenin haklı kıvancını yaşıyoruz. Her beşer gibi elbette bizim de eksiklerimiz, hatalarımız olmuş olabilir. Ancak Türkiye ve Türk milletinin esenliği, huzuru ve istikbali için verdiğimiz hasbi mücadelenin şahidi bu ülkenin tamamıdır. Her zaman söylüyorum biz artık gençlerimizin zamanının misafiriyiz. Şimdiye kadar şerefle taşıdığımız emaneti aydınlık yarınlarımızın teminatı olan TEKNOFEST gençliğine inşallah gururla teslim edeceğiz.
İstanbul'a hizmet sorumluluğu yarı zamanlı yapılacak bir iş değildir. Son 5 yılda bu gerçeği maalesef acı bir şekilde yaşayarak tecrübe ettik.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın hayata geçirdiği projeler olmasaydı, muhtemelen İstanbul'un trafik çilesi artık katlanılamaz halde olurdu.
İstanbul'a emanet olarak değil de nimet olarak bakanlar, ihmalkarlıklarıyla umursamazlıklarıyla bu güzel şehrin bitkisel hayata girmesine sebep oldular.
31 Mart'ta İstanbul'da kaldığımız yerden yeniden 'Bismillah' diyerek işe koyulacak, inşallah aziz İstanbul'un fetret devrini sona erdireceğiz.

Kaynak Sabah 

EditörEditör

YORUMLAR